Asım Orhan Barut
Asım Orhan Barut (1926, Malatya - 1994, Denver, Colorado), Türk teorik fizikçi.
Malatya'da doğmuştur. Malatya Lisesi'ni bitirmiş ve İstanbul Teknik Üniversitesi'ne girmiştir. 1944'te teknik üniversite'de yapılan ayrı bir sınavla ikinci sınıftan yatılı olarak başlamıştır. 1944 yılnıda devlet bursu kazanarak İsviçre'ye gider. [1] İsviçre'de Eidgenossische Technische Hochschule'den lisans (1949) ve doktora (1952) derecesini aldı. Bu öğretim kurumunda bir süre araştırmacı olarak çalıştıktan sonra ABD'ye gitti ve çeşitli üniversitelerde (Şikago Üniversitesi, Montreal Üniversitesi, Syracuse Üniversitesi vs.) araştırmacı ve öğretim üyesi olarak çalıştı. Matematiksel fizik ve parçacık fiziği konularında yaptığı uluslararası düzeydeki üstün nitelikli yayın ve çalışmaları nedeniyle kendisine 1982 TÜBİTAK Bilim Ödülü verildi. Daha sonraki yıllarda Colorado Üniversitesi'nde (ABD) profesörlük yapan Barut'un birçok bilimsel yayını vardır.
Behram Kurşunoğlu
Prof. Behram N. Kurşunoğlu (d. Bayburt 1922 - ö. Miami, Florida 25 Ekim 2003).
Hayatı
Albert Einstein'ın genel görelilik kuramının elektromanyetizma ile birleştirilmesi üzerine çalışmalar yapmış bir fizikçidir.
Ankara Üniversitesi ve İngiltere'deki Edinburgh Üniversitesi'ndeki eğitiminin ardından fizik doktorasını gene İngiltere'deki Cambridge Üniversitesi'nde tamamlayan Kurşunoğlu, Albert Einstein ve Erwin Schrödinger ile birlikte simetrik olmayan yerçekimi kuramları üzerinde önemli çalışmalarda bulunmuştur. Genç yaşında dünya fizikçileri arasında saygın konum kazanan Prof. Kurşunoğlu, 1965 yılında Miami Üniversitesin'deki Teorik Araştırmalar Merkezi'nin kurulmasında rol almış, 1992'de kapanmasına kadar bu merkezde bulunmuştur. Daha sonra araştırma kuruluşu Global Foundation’ın direktörü olmuştur.
Prof. Dr. Behram Kurşunoğlu, 1950'li yıllarda Atom Enerjisi alanında çalışmalarını Türkiye'de sürdürmüş ve aynı zamanda Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun Kurucu üyesiydi. Prof. Dr. Behram Kurşunoğlu aynı zamanda Genel Kurmay Başkanlığı'na danışmanlık yapmış, bir dönem Birleşmiş Milletler Bilim Komisyonunda çalışmıştır. Kuantum Fiziği konusunda yaptığı araştırmalarla özellikle "Genelleştirilmiş İzafiyet Teorisini" ortaya atan kişi olarak bütün dünyaca tanınıyordu. 1964 yılından beri organize etmekte olduğu Coral Gables Konferans serisi ile de tanınan Kurşunoğlu, 2003 yılında Miami de vefat etmiştir.
Engin Arık
Engin Arık (14 Ekim 1948, İstanbul – 30 Kasım 2007, Isparta) tanınmış bir Türk nükleer fizikçi ve Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü'nde profesördü.
Arık 1969'da İstanbul Üniversitesi'nden matematik ve fizik diploması aldıktan sonra, deneysel yüksek enerji fiziği alanında University of Pittsburgh'da 1971'de master (MSc) 1976'da doktor (PhD) ünvanı aldı. Doktora sonrası çalışmalarını University of London, Westfield College'da sürdürdü.
1979'da Türkiye'ye dönerek Boğaziçi Üniversitesi'ne girdi. 1983'de, Control Data Corporation'da iki yıl çalışmak üzere üniversiteyi bıraktı ve ardından Boğaziçi Üniversitesi'ne dönerek 1988'de profesör oldu.
Arık 1997 ve 2000 arasında, çeşitli uluslararası etkinliklerde Türkiye'yi temsil etti.
İsviçre'deki Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) kuruluşunun ATLAS ve CAST çalışmalarının üyesiydi.
Arık ayrıca, Türkiye'de çok önemli rezervleri bulunan toryum madeninin enerji sorununa temiz ve ekonomik bir çözüm olabileceği ve olması gerektiği yönündeki görüşleri ve çalışmalarıyla tanınıyordu.
Arık 30 Kasım 2007'deki AtlasJet 4203 Sefer Sayılı Uçuş kazasında hayatını kaybetti. Boğaziçi Üniversitesi'nde kendisiyle aynı bölümde profesör olan Metin Arık ile evliydi ve iki çocuğu vardı.
Erdal İnönü
Prof. Erdal İnönü (d. 6 Haziran 1926, Ankara – ö. 31 Ekim 2007, Houston), Türk biliminsanı ve siyasetçi.
İsmet ve Mevhibe İnönü'nün oğlu olan Erdal İnönü, 1926 yılında Ankara'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara'da yaptı. Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi'nden mezun olduktan sonra Amerika'ya giden İnönü, Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nde (Caltech) yüksek lisans ve doktora yaptı. Yurda dönüşünde Ankara Üniversitesi'nde asistan olarak işe başlayan İnönü, 1964-1974 yılları arasında ODTÜ'de profesör unvanıyla görev yaptı. Bu üniversitede rektörlük de yaptıktan sonra 1974'te Boğaziçi Üniversitesi'ne geçti. 1983'te SODEP'in kurucu genel başkanı olarak siyasete atılıncaya dek bu üniversitede görev yaptı. Ortadoğu Teknik Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi'nde Bölüm Başkanlığı, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı, Üniversite rektörlüğü gibi görevlerde bulundu.
Erdal İnönü, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) kuruluşuna katkıda bulundu ve TÜBİTAK Temel Araştırmalar Enstitüsü'nde kurucu müdürlük görevini yürüttü. 2004 yılında Wigner Madalyası'nı aldı. İnönü ayrıca Türkiye Cumhuriyeti ve Osmanlı İmparatorluğu üzerindeki bilimsel çalışmaları ile bilinir. Sosyalist enternasyonal üyesiydi ve tartışmalara organizasyon başkan yardımcısı olarak katılıyordu.
Fatma Şenel Boydağ
Fatma Şenel Boydağ (10 Ocak 1947, Bartın – 30 Kasım 2007, Isparta) tanınmış bir Türk fizikçi ve Doğuş Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik Birimi başkanıydı.
1969 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik bölümünden lisans derecesini alan Boydağ 1976 yılında aynı üniversiteden yüksek lisansını tamamladı. 1982 yılında doçent ve 1989 yılında da Yıldız Teknik Üniversitesi'ndeyken profesör oldu. 1989 - 1996 arasında Suudi Arabistan'ın Riyad King Saud Üniversitesi’nde çalıştı. 1997 yılında Türkiye’ye döndükten sonra 1997-1998 yıllarında Yıldız Teknik Üniversitesi Yüksek Enerji ve Plazma Fiziği Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yaptı. 1996-2000 arasında Yıldız Teknik Üniversitesi Fizik Bölümü’nde profesör olarak çalışmış, 2000 yılında ise Doğuş Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Birimine birim başkanı olarak katılmıştır. "Türk Hızlandırıcı Merkezi Teknik Tasarımı ve Test Laboratuvarları Proje Ekibi"nde yer alıyordu.
Boydağ 30 Kasım 2007'deki AtlasJet 4203 Sefer Sayılı Uçuş kazasında hayatını kaybetti.
Feza Gürsey
Feza Gürsey, (d. 7 Nisan 1921, İstanbul – ö. 13 Nisan 1992, New Haven). Türk fizikçi ve matematikçi.
Hayatı ve Ailesi
Babası askeri doktor Ahmet Reşit Gürsey, annesi ise Türkiye Cumhuriyeti'nin öncü bilim kadınlarından kimyager Remziye Hisar'dır. Anne-babasının çocuklarının eğitimi üzerine titizlikle eğilmesi ve küçük yaşta İstanbul aydın çevresinin içinde yer almak onun çok yönlü ve sanata düşkün kişiliğinin oluşmasını sağladı.
Feza Gürsey Galatasaray Lisesi'ndeki eğitimini 1940 yılında tamamladı. 1944 yılında da İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik–Fizik Dalı'ndan mezun oldu. İstanbul Üniversitesi’ndeki fizik asistanlığı sırasında M.E.B. tarafından yapılan sınavı kazanarak İngiltere’de Imperial College’de doktora yapma imkanını elde etti. Kuaterniyonların alan teorisine uygulanmaları konusunda yaptığı ve 1950'de tamamladığı çalışması, bilim dünyasında uyandırdığı yankıların yanısıra, onun için de yaşam boyu sürecek bir araştırma ilgisinin odak noktası oldu.
1950-51 yılları arasında Cambridge Üniversitesi'nde doktora sonrası çalışmalar yaptıktan sonra 1951'de İstanbul Üniversitesi'ne fizik asistanı olarak tayin edildi. 1952'de kendisiyle birlikte fizik asistanlığı yapmakta olan Suha Pamir ile evlendi. Bu evlilikten Yusuf isminde bir çocukları oldu.
1953'de İstanbul Üniversitesi’nden doçent unvanını aldı. 1954-61 yılları arasında süre öğretim üyeliği boyunca Türk bilim tarihinin ilk ve son Teorik Fizik Kürsüsü'nün temelini oluşturan iki öğretim üyesinden biri olarak kürsünün geleceğini hazırlamıştı. Bu arada 1957-61 yılları arasında Brookhaven Ulusal Laboratuvarı'nda, Princeton Üniversitesi'nde İleri Araştırma Enstitüsü'nde ve Columbia Üniversitesi'nde araştırmalar yapmış olan Feza Gürsey'in bu dönemi onun bilimsel açıdan en verimli dönemlerinden biri olmuş, bu sırada ona hayatının sonuna kadar hayranlık duyan ve onu destekleyen Nobel Fizik Ödülü sahibi Wolfgang Pauli ile, atom bombasının babası olarak bilinen J.R. Oppenheimer ile, yine Nobel Ödüllü fizikçiler olan E. Wigner, T.D. Lee ve C.N. Yang ile tanışmış, onlarla dostluklar kurmuştu.
Uluslararası ününe ve önünde açılan yurtdışı prestijli iş olanaklarına rağmen 1961'de Türkiye'ye döndü ve ODTÜ’nün sunduğu profesörlük unvanını kabul ederek ODTÜ Teorik Fizik Bölümü'nün kurulmasında önemli bir rol üstlendi. 1960'lı yıllarda Kiral Bakışım Kuralını ortaya koyarak uzay-zaman bakışımı çalışmalarının genişletilmesine ön ayak olan Gürsey, kuantum renk dinamiği kuramı çerçevesinde çalışmalara imza atmıştır.
1974 yılına kadar ODTÜ'de ve Yale Üniversitesi'nde dönüşümlü olarak öğretim üyeliği görevine devam eden Feza Gürsey, sayısız [öğrenci[ yetiştirdi ve etkin bir araştırma grubu kurdu. 1974'de Yale Üniversitesi'nde kürsü başkanlığına getirildi. [1990]'lı yıllarda emekli olarak Türkiye'ye dönmeye hazırlanırken prostat kanserine yakalandı. Feza Gürsey, bu hastalıktan 13 Nisan 1992'de ABD'nin New Haven kentinde hayata gözlerini kapattı.
1993'te Ankara'da kurulan Türkiye'nin ilk bilim merkezine adı verilmiştir.
Fiziğe katkıları
Amerikan Fizik Derneği'nin çıkardığı 'Physics Today' dergisinin Mart 1993 sayısında, Yale Üniversitesi Fizik Bölümü'nden çalışma arkadaşları Prof. S.W. MacDowell ve Prof. C.M. Sommerfeld'in yazdıkları anma yazısından kısaltılan aşağıdaki bölüm, Feza Gürsey'in fiziğe olan katkılarını ve yurt dışında gördüğü saygınlığı çok iyi anlatır:
"Yale Üniversitesi'nde J. Willard Gibbs Emeritus Profesörü Feza Gürsey 13 Nisan 1992'de 71 yaşında hayata veda etti. Kendisi fiziksel problemlerde kullandığı matematiksel yöntemlerin (özellikle grup teorisi) özgünlüğü, zerafeti ve etkililiği ile hem de çok sayıdaki öğrencisi ile gayet yakından ilgilenen olağanüstü bir hoca olarak hatırlanacak...
"Feza'nın temel parçacıkların grup teoretik özellikleri ve kuvvetli ve zayıf etkileşmelerin simetrileri hakkındaki ilk çalışmaları hemen ilgi çekti. Bunlarda kuvvetli etkileşmelerin 'kiral' adı verilen yeni bir simetrisi bulunduğu ilk defa öneriliyordu: Bu simetri son ve tam şeklini daha sonra meşhur lineer olmayan sigma modeli çerçevesinde buldu...
"1962 yazında Brookhaven Ulusal Laboratuvarı'nda Luigi Radicati ile beraber kuvvetli etkileşmelerin spin ve üniter spinden bağımsızlıkları hakkında bir makale yazdı. Bunda SU(6) grubunun kuarklar için alçak enerjilerde geçerli bir yaklaşık simetri grubu olduğu ortaya konuyordu. Bu makalenin temel parçacıklar fiziğinde çok büyük ve kalıcı bir etkisi oldu...
"Feza, bütün temel parçacık etkileşmelerini birleştirmeye aday teorilerin kurulmasına, E(6) ve E(7) gruplarına dayanan simetrileri önererek çok önemli bir katkı yaptı. Bu, istisnai Lie gruplarının fizikte ilk kullanılışları oluyordu. Feza'nın matematiksel fiziğe katkıları derin ve yenilik getirici cinstendi...
"Mesela savunduğu kuaterniyonlara dayalı analitik fonksiyonların ayar teorilerinde kullanılması fikri, multi-instanton probleminin çözümünde daha sonra uygulandı. Derin ve geniş matematik bilgisini, fizikçiler ve matematikçilerin arasındaki iletişim kopukluğunu gidermek için kullandı. Özellikle Yale'de fizik ve matematik bölümleri arasında canlı bir alışveriş kurulmasında kuvvetli etkisi oldu...
"Fizik ve matematik Feza'nın ilk aşklarıydı.Fakat o aslında çok daha geniş ilgileri olan bir insandı. Engin tarih bilgisi hem fizik ve matematiğin tarihini, hem de Ortadoğu'nun geçmişini ve geleneklerini kapsıyordu. Merakları edebiyat ve sanat dallarına, dünya olaylarına ve üçüncü dünya ülkelerinin adalet ve kalkınma arayışlarında çektikleri zorluklara kadar uzanıyordu...
"Ölümü bütün fizik camiası için çok büyük bir kayıp oldu; fakat Feza'nın bıraktığı miras dostları ve gelecek fizikçi [nesil]leri arasında yaşamaya devam edecek."
Ordal Demokan
Ordal Demokan (d.13 Ocak 1946 İstanbul- ö. 29 Ekim 2004Ankara). 1962 yılında TED Ankara Koleji'nden mezun olan Demokan, Lisans ve Yüksek Lisans derecelerini sırasıyla 1966 ve 1967 yıllarında ODTÜ (Orta Doğu Teknik Üniversitesi) Elektrik ve Elektronik Mühendisliği bölümünden aldı.1964-1967 yıllarında TÜBİTAK bursiyeri olan Demokan, 1967-1969 yılları arasında Fulbright ve Iowa Üniversitesi bursiyeri olarak çalışmalarına devam etti ve 1970 yılında Iowa Üniversitesi'nden Doktora derecesi aldı.
1970 yılında Yardımcı Doçent Doktor olarak ODTÜ Fizik Bölümünde çalışmaya başlayan Demokan, 1972 yılında Plazma Fiziği Laboratuvarı'nı kurarak ODTÜ'nün bu alandaki çalışmalarını başlattı. 1976 yılında Doçentlik ünvanını kazanan Demokan, 1978-1979 yılları arasına TAEK (Türkiye Atom Enerjisi Kurumu)'nda Plazma ve Lazer Bölümü Başkanlığı görevini yürüttü.
1979-1981 yılları arasına Jülich Araştırma Merkezi'nin Plazma Fiziği Enstitüsünde misafir profesörlük yapan Demokan, bu dönemde TEXTOR Tokamak Deneyi üzerinde çalıştı. Buradan dönüşünde Türkiye'de yeni kurulan Gazi Üniversitesi'nde çalışmaya başladı. 1983 yılında bu üniversitenin Elektrik ve Elektronik Bölümü Başkanlığı görevini yürüten Demokan, 1984 yılında ODTÜ Fizik Bölümü'ne geri dönen Demokan, 1984-1985 yıllarında Fizik Bölümü Başkan Yardımcılığı güverini sürdürdü. 1988 yılında Profesörlük titrini kazandı.
Ordal Demokan, 29 Ekim 2004 tarihinde Ümitköy, Ankara'da evinin yakınlarında Cumhuriyet Lezzet Sarayı adlı lokantadan Vakıflar Bankası şubesinin önüne park ettiği otomobiline doğru karşıdan karşıya geçerken sürücü ehliyeti olmayan 17 yaşındaki bir çocuk tarafindan ezildi. Çarptıktan sonra durmaksızın kaçan E.B.Ş. adlı sürücü, Türkiye'nin önemli bir bilim adamını katletti.